05.05.2025
1
Beğenme
24
Görüntülenme
Hayat kurtaran bir teknolojinin bir gün hayat tehdit eden bir araca dönüşmesi… Bilim kurgu değil, gerçek. Yapay zekâ artık tıbbi teşhis koyuyor, kredi notu belirliyor, iş başvurularını eliyor, hatta mahkemelerde suç ihtimalini değerlendiriyor. Peki, bu sistem hata yaparsa ne olur?
Daha da önemlisi: Bu hatanın sorumlusu kimdir?
Bir algoritma kendi başına suçlanabilir mi? Yoksa bu, sistemin arkasındaki insan eliyle mi ilgilidir?
Bu sorular sadece teknik değil, aynı zamanda etik, hukuki ve felsefi boyutlar içeriyor.
Bir yapay zekâ modeli, genellikle üç temel bileşenden oluşur:
Yapay zekâ kendi başına “bir bilinçle karar vermez”. Onun “karar verme” süreci, geçmiş verilerden çıkarılan matematiksel örüntüleri tekrar uygulamaktır. Ancak sorun şurada başlar:
🔴 Eğer veriler hatalıysa, model de hatalı olur.
🔴 Eğer veriler önyargılıysa, model de ayrımcılık yapar.
🔴 Eğer sistem denetlenmiyorsa, hata fark edilmez.
Birleşik Krallık’ta bir devlet hastanesi, göğüs röntgenlerinden meme kanseri tespiti için bir yapay zekâ algoritması kullanmaya başladı. Yapay zekâ sisteminin hassasiyeti yüksekti. Ancak bazı düşük yoğunluklu tümörleri atladı. Sonuç: Geç tanı konulan vakalar.
Bu durumda sistem hatalıydı. Peki sorumluluk kimdeydi?
Görüldüğü gibi burada klasik bir "fail" tanımlaması yapmak mümkün değil. İşte bu nedenle yeni bir kavrama ihtiyaç duyuluyor: Kolektif Sorumluluk.
Yapay zekâ ile karar verme süreci bir zincir gibidir. Her halkada bir insan vardır:
Aşama | Kim Sorumlu? |
---|---|
Veri Toplama | Veri Bilimciler / Araştırmacılar |
Model Eğitimi | Mühendisler / Geliştiriciler |
Uygulama ve Test | Kalite Güvence / Ürün Sahibi |
Karar Ortamına Alınması | Yönetim / Sağlık Kurulu |
Uygulama | Son kullanıcı – doktor, hâkim, memur |
Bu zincirin her halkasında yapılabilecek bir hata tüm sistemi çökertebilir. Ancak dikkat: Hiç kimse doğrudan hata yapmasa bile, sistemin geneli hata üretebilir. Çünkü:
Birçok kurum, yapay zekâyı "karar destek sistemi" olarak sunar. Ancak pratikte bu destek genellikle kararın kendisine dönüşür. Örneğin:
Yani, insan karar veriyor gibi görünse de, yapay zekânın etkisi bir tür “otomatik yönlendirme”ye dönüşüyor.
Bugün birçok ülkede, yapay zekânın verdiği hatalı kararlardan doğan zararlar için özel yasal düzenleme bulunmuyor. Sorumluluk şu anda genellikle aşağıdaki gibi dağıtılıyor:
Ancak bu yaklaşımlar, sistemin öğrenme süreciyle kendini değiştirmesi gibi özellikleri dikkate almıyor. Yani yapay zekânın zamanla “farklı kararlar üretmesi”, hukukta belirsizlik yaratıyor.
Yapay zekâ sistemlerinin güvenli, etik ve sorumlu kullanılabilmesi için önerilen bazı ilkeler şunlardır:
Yapay zekâ, insanlığın en güçlü araçlarından biri olabilir. Ama bu araç yanlış elde, gölgeye dönüşebilir. Sorun teknolojide değil; sorgulamayan, hazırlıksız, etik çerçeveden yoksun sistemlerde.
Eğer bir yapay zekâ yanılırsa, sorumluluk sadece onun arkasındaki kodda değil, o koda körü körüne güvenen insanlarda yatar.
Kullanıcı yorumlarını görüntüleyebilmek için kayıt olmalısınız!