30.05.2025
0
Beğenme
23
Görüntülenme
Hayatımızda onlarca dizi, yüzlerce film var. Ama her akşam karşımıza "Sana özel seçtik" diyerek bir liste çıkıyor. Peki Netflix, Spotify ya da YouTube hangi içeriği bize önereceğini nereden biliyor?
Veri bilimi dünyasında buna öneri sistemleri (recommendation systems) diyoruz. Ama bunu karmaşık formüllerden önce basit bir insan davranışı üzerinden anlamaya çalışalım.
Arkadaşın diyor ki: “Sen romantik komedileri seviyorsun ya, Palm Springs’i mutlaka izlemelisin!”
Bu öneri, arkadaşının seni tanımasından kaynaklı. Hatta şunlara dayanıyor olabilir:
İşte öneri sistemleri de bunu yapmaya çalışıyor, sadece daha fazla veriyle ve algoritmalarla.
Seninle benzer içerikleri izleyen başka kullanıcıların senin izlemediğin ama onların beğendiği içerikler önerilebilir.
Eğer bir diziyi çok beğendiysen, onun türüne, oyuncularına veya izlenme tarzına benzer diziler önerilir.
Bu yöntemlerin bazıları içerik tabanlı (content-based), bazıları ise işbirlikçi filtreleme (collaborative filtering) olarak adlandırılır. Ama isimler önemli değil, mantığı sezmek önemli.
Öneri sistemleri seni yakından tanımaya çalışır. Ne izlediğini, ne zaman izlediğini, hatta neyi izleyip yarım bıraktığını bile analiz eder. Sonra da diyor ki:
“Sen daha önce X’i sevmiştin, o zaman muhtemelen Y’yi de seversin!”
Bu tahmin sürecinin içinde:
Ama hepsi özünde insan davranışını modellemeye çalışıyor.
Netflix’in sana bir içerik önermesi, yalnızca “popüler” olduğu için değil. Senin geçmiş davranışlarına, başkalarının seçimlerine ve içeriklerin benzerliklerine göre yapılmış kişisel bir tahmindir.
Öneri sistemleri, veri biliminin hayatımıza ne kadar sessizce ama güçlü şekilde dokunduğunun çok güzel bir örneği.
Kullanıcı yorumlarını görüntüleyebilmek için kayıt olmalısınız!