[TR] Şehirler, tıpkı insanlar gibi büyür, gelişir ve değişir.

Peki, bu büyümeyi nasıl açıklayabiliriz? İşte burada matematik devreye giriyor. Matematik sayesinde şehirlerin nasıl büyüdüğünü, neden bazı bölgeler daha hızlı büyürken bazılarının neden yavaş kaldığını anlayabiliyoruz. Mesela, bir şehirdeki nüfus artışı, ekonomik faaliyetler ve ulaşım ağı arasındaki ilişkiyi matematiksel formüllerle ifade edebiliriz. Bu sayede, gelecekte bir şehrin hangi bölgelerinin daha fazla büyüyeceğini tahmin edebiliriz. Peki, bu matematiksel formüller her şeyi açıklayabilir mi? Aslında hayır. Şehirler sadece sayılardan ibaret değil. Tarihi, kültürü, insanların duyguları ve sosyal etkileşimler de şehirlerin büyümesini etkiler. Matematik bize genel bir resim sunar, ancak tüm detayları gösteremez. Peki, bu durumda şehir planlamacıları ne yapar? Şehir planlamacıları, matematiksel modellerin yanı sıra, insanların ihtiyaçlarını, tarihsel dokuyu ve çevreyi de göz önünde bulundurur. Yani sadece sayılara değil, aynı zamanda insanların hislerine ve şehrin ruhuna da önem verirler.

[EN] Cities, like humans, undergo urbanization.

How can we explain this process? Mathematics provides a valuable tool. Through mathematical models, we can analyze how cities expand, why some areas develop more rapidly than others, and predict future growth patterns. For instance, we can use mathematical formulas to correlate population growth, economic activity, and transportation networks within a city. However, while mathematics offers valuable insights, it cannot fully capture the complex nature of cities. Historical context, social, cultural, and human emotions also play a significant role in shaping urban landscapes. Urban planners, therefore, adopt a holistic approach, considering both quantitative data and non-quantitative factors. This ensures that urban development not only meets numerical targets but also respects the qualitative aspects of city life.