21.09.2022
35
Like
385
Views
Matematik... Bir çoklarımız korkulu rüyası. Onu anlayamıyoruz, anlasak bile matematiğin o soyut düünyası ile kendi dünyamız arasında bağlantı kuracağımızı bilemiyoruz. Yani sadece anladık sanıyoruz. Belki sayılar, simgeler ve operatörler içinde kaybolmuşken kelimeleri özlüyoruz. Kitaplar küçük bir kaçış oluyor bizim için.
Bu yazımda size edebiyatın içindeki matematiği anlatacağım. Aslında sadece edebiyat demek doğru olmaz, sanatın içinde kendine yer bulmuş bir istatistik bilimi olan sayısal üslup analizi yani stilometri'den' bahsediyorum. Sayısal üslup analizi kullanarak eser sahibine, yaşına, cinsiyetine hatta eserin yapıldığı tarihe veya cağrafyaya özgü olabilen ve eserde düzenli ve anlamlı olarak gözlemlenebilen biçimsel ölçütleri elde edilir. Bu biçimsel ölçütler daha sonra yazarı bilinmeyen bir kitabın yazarının tahmin edilmesi gibi konularda kullanılır.
Stilometri ismi Türkiye'de pek bilinmese de oldukça eski bir metottur. Bu ismin Türkiye'de bilinmemesinin sebebinin, metin madenciliği ya da doğal dil işleme gibi isminlrin daha sık kullanılması olabilir. Stilometri üzerine en eski çalışmlardan biri 1439 yılında Donation of Constantine metninin sahte olduğunu kanıtlayan Lorenzo Valla'nın çalışmasıdır. Valla metnin sahteliğini kanıtlamak için, metnin dilini, metnin yazıldığı iddia edilen 4. yüzyıl metinleri ile karşılaştırmıştır.
1851'de Augustus de Morgan yazdığı bir mektubunda, yazarı kim olduğu bilinmeyen metinlerin kimin olduğunu bulmak için metinde geçen aynı uzunluktaki kelimelerin sayısına bakılabileceğinden bahsetmiştir.
1890'da stilometrinin temelleri Polonyalı filozof Wincenty Lutosławski tarafından Principes de stylométrie'de atılmıştır. Lutosławski, Platon'un Diyalogları'nın bir kronolojisini geliştirmek için bu yöntemi kullandı.
1901 yılında Thomas C. Mendenhall Bacon, Marlowe ve Shakespeare'in metinlerinin kelime uzunluğu dağılımlarını inceleyerek el ile yapılan ilk stilometri çalışmasını gerçekleştirmiştir.
1960'lı yılların başında ise bilgisayar yardımı ile yapılan ilk çalışma Mosteller ve Wallace'ın, yazarları uzun süredir tartışmalı olan The Federalist Papers üzerine yaptıkları çalışmadır.
Stilometri metinlere yazar ataması için yapılmaya başlanmış olsa da, gelişen teknoloji ve değişen zaman ile farklı amaçlar ve çözümler için de uygulanmıştır. Bu uygulamalar genellikle yazar ataması, yazar doğrulaması, yazar profilleme ve tarih ataması (stylochronometry) başlıkları ile yer bulmuştur.
Yazar ataması, metinlerin belirli bir yazar tarafından yazılmış olması ihtimalini bulmayı amaçlar. Bu çalışmalarda altta yatan varsayım, yazarların üsluplarını bilinçli olarak değiştirebilmelerine rağmen, çalışmalarında her zaman kendi üslup özelliklerinden bir kısmını farkında olmadan tutarlı bir şekilde kullanacak olmalarıdır. Yazar ataması, yazarları bilinen örnek metinlerin üslup analizi sonuçlarının, atama yapılacak metnin analiz sonuçlarıyla karşılaştırılması ile yapılır. Metne, örnek metinler arasından en benzer olan metnin yazarı atanabileceği gibi benzerlik için bir alt sınır konulduğu takdirde, örnek metin yazarlarından herhangi biri atanamayabilir. Benzerşekilde, belli bir benzerlik üstsınırını geçen metinlerin yazarlarının tümü farklı ihtimaller ile incelenen metne çoklu yazar olarak atanabilir. Bir başka yazar ataması uygulaması da bir yazarın belli bir alanda yazdığı metnin incelenmesi ile farklı alanda yazılan başka birmetnin yazarı olup olmadığının tespitidir. Bu problem “Bu romanın yazarı, bilinen köşe yazarlarından hangisidir?” sorusu ile doğrudan ilişkilendirilebilir.
Yazar doğrulaması, iki metnin aynı yazar tarafından yazıldığına dair kanıt arar. Karşılaştırılan metinlerin aynı yazartarafından yazılmadığı durumlarda, yazar doğrulama problemi açık-küme problemine dönüşür, başka bir deyişle metnin yazarı karşılaştırılan örnekler arasında olmayabilir.
Yazar profilleme, yazar atamasının uygulanabilir olmadığı durumlarda, yazarın cinsiyeti, yaşı gibi demografik özelliklerinin belirlenmesi ile arama uzayını daraltmayı amaçlar. Dil kullanımının yazarların yaşına ya da cinsiyetine göre değişim gösterebilir.
Tarih ataması, tarihi bilinmeyen metinleri, tarihi bilinen metinler ile karşılaştırarak tarih atamayı amaçlar. Üslup analizi dilin zaman içindeki değişimi göstermek için de kullanılır. Vurgulayacak olursak, dillerin zamanla değişimi verilen bir metne tarih atamasını mümkün kılar.
Kısaca özetleyecek olursak, üslup analizi genel anlamda metinlerin biçimsel özellikleri bakımından karşılaştırılması ve karşılaştırma sonuçlarının istatistiksel olarak anlamlı olduğunun doğrulanması ile uygulanır. İstatistiksel olarak anlamlı sonuçlar, iki metnin benzerliğinin (ya da farklılığının), tesadüf sonucu değil, pek çok kere ve istikrarlı bir şekilde gözlemlendiğini ve yeni durumlarda da gözlemlenebileceğini ifade eder.
You need to log in to be able to comment!