Bugünlerde hayatımızın her alanında sıklıkla duyduğumuz bir konudan bahsetmek istiyorum: Veri. Veri, bilginin temel yapı taşıdır. İşlenmemiş, ham halde bulunan gerçekler, gerçeklerin semboller veya sayılarla temsil edildiği bilgiler veri olarak adlandırılır. Veri, herhangi bir anlam taşımayan nesnelerin veya durumların temsili olarak kullanılabilir. Aslında veri bir bakıma bilgidir desek yanlış olmaz. Bu yüzden bilgi çağı ile doğru orantılı olarak artan bir de aşırı veri ile karşı karşıyayız. İnsanlar artık daha fazla bilgiye ulaşma imkanına sahip bu da doğru veriyle yanlış veriyi veya doğru bilgiyle yanış bilgiyi ayırt etmesini zorlaştırıyor. Kısacası veri bilimi de tam bu noktada devreye giriyor işte. Veri bilimi sayesinde ne kadar yine doğruluğu tartışılsa da doğru bilgiye ulaşma olasılığı artıyor. Bununla ilgili çok beğendiğim bir deneyi de paylaşmak istiyorum. Şeker sayısını tahmin etme deneyi. Bir kavanoz var ve içinde miktarı fazlaca şeker bulunduruyor. Ne kadar insana kavanozdaki şeker sayısı sorulursa onların verdikleri cevapların ortalamasının gerçek değere olan yakınlığı artıyor. Aslında bu da bize gösteriyor ki çeşitlilik veride doğruluğa yakınlaştırıyor. Yüzeysel bilgi ve verinin bu kadar arttığı bir dönemde has veya öz veyahut en doğru bilgiye ulaşmak için veri bilimi hayat kurtarır.