11.01.2024
5
Beğenme
149
Görüntülenme
1. Yola Çıkış: Sınırların Farkına Varış
Merhaba, ben Mehmet Duran Kaya. Hayatta sınırların olduğunu anladığımda başladım yolculuğuma. Fiziksel olarak sınırların aşılması ne kadar zor ise, düşünsel sınırların aşılması da bir o kadar zordu. Fiziksel olarak sınırları aşmak davranışlar ile mümkün iken, düşünsel olarak sınırları aşmak bilgi ile mümkün oluyordu. Kanaatimce etrafımı gözlemlediğimde nesnelerin, canlıların, durumların benzerlikleri, kendine has özellikleri ve davranışları bir şeyler anlatıyordu. Ancak ben baktığım açıdan gördüğüm kadar anlıyordum. Bakış açımı değiştirmeyi düşünmediğim için her şeyi bakış açıma göre yorumlamaya çalışıyordum. Yani kendi koyduğum sınırlar beni, düşüncemi, benliğimi hapsediyordu ve ben bunun farkına bile varmıyordum.
2. Eğitimde Aykırılık: Öğrenme Metodumun Zorlukları
Benim öğrenme metodum ile okul olarak hayatıma giren eğitim-öğretim sürecim birbirine uyumlu değildi veya ben uyumsuzdum ama çok meraklıydım ve hala öyleyim. Bir de okumayı seviyorum; sadece kitap okumayı değil, doğayı, canlı davranışlarını da. Bu özelliğimi merhum babam Nizamettin Kaya’dan aldığımı düşünüyorum. Çocukluğumda doğa gezisine çıkardık ve bana yararlı veya zararlı bitkileri gösterirdi. Hatta doğada nerede su bulabileceğimi, yön bulma, yiyecek bulma gibi hayatta kalma becerisini geliştirerek olası gelebilecek tehlike ve tehditlere karşı nasıl önlem almam gerektiği konusunda bilgi kırıntıları sunar, merak etmemi sağlar. Buna ihtiyacım varmış gibi hissettirir ve sorularıma göre çözümler sunarak uygulamalı öğretirdi. Yanlış anlamayın, mesleği öğretmenlik değildi; o sıradan bir devlet memuru idi, herkes için sıradandı. Ama benim için o sıradan insan harika bir öğretmendi. Onu saygı ve dua ile anıyorum.
3. Aykırılığın Sonuçları: Farklı Bakış Açıları ve Gelişim
Öğrenme metodum beni biraz aykırı hale getirdi, çünkü akranlarım etrafımdaki insanlar bir şeyler öğrenmeyi ezberleyerek, kopyalayarak, hatta taklit ederek öğrenmeye çalışıyordu ve ben bunu yapamıyordum. Bu yüzden azarlanıyor, dışlanıyordum; buna rağmen kendimi eğitebiliyordum. Okumayı seviyordum; ancak macera, kahramanlık, hikayeler, romanlar okuyordum. Ama bir şeyler yolunda gitmiyordu; bazen okuduğum eserlerin etkisinde kalıyor, olayın veya kahramanın rolünü düşünüyordum. "Ben olsam ne yapardım?" Bu harika bir soruydu, ancak anlamak uzun bir zaman aldı. Çünkü bu ancak eğitimle mümkün oluyor.
Yazarın bakış açısını bir role büründürerek okuyucuyu olaya yönlendirdiğini fark ettiğimde, sadece olaya değil, o bakış açısı ile olaylara bakmaya başladım. Fikirlerimin eskidiğini gördüm; sonra her farklı açı, farklı bir görüş kazandırırken, her görüş farklı yorumlara neden oluyordu. Bir süre sonra fiziksel olarak baktığım noktayı değiştirdiğimde de açının değişmesi, farklı şeyler görmemi sağlarken, yorumlarımı da farklı kılıyordu. Yani gerek fiziksel olarak, gerekse düşünsel olarak bakış açısı değiştiğinde, görüşte değişiyor; fikirler değişiyor, davranışlar değişiyor. Yani sınırlar yıkılıyor, ben değişiyordum.
4. Dijital Keşif: Bilgisayar Ekranının Arkasındaki Özgürlük
Özgürlüğü seviyorum, bilgisayar ekranının arkasında. Birbirinden farklı dünyalara açılan geniş bir kapı ve bu kapının, "internet" olarak adlandırılan, sınırları olmayan ve daha geniş sınırlara sahip olan dijital bir ortamın olması. Bende merak uyandırmıştı.
5. Yazılımın Büyüsü: Özgürlük ve Keşif
dijital dünya ile gerçek dünya arasındaki bağ gerçek dünyadaki çözümlerin dijital dünyaya belirli dil ve kalıplarda uyarlanması soyut olan düşüncenin bakış açısının somut hale getirilerek ortaya konulan uygulamanın veya çözümün insanların hayatına olumlu bir dokunuş yapması büyüleyiciydi benim için sanal bir dünya olmasına rağmen, bu ortamda insanlara ulaşmak, etkileşimde bulunmak ve onlara gerçek hayata dair olumlu bir dokunuş yapmak mümkündü. Her ne kadar kodlar, algoritmalar ve teknik detaylarla dolu olsa da, bu dünya aynı zamanda yaratıcılığa, keşfe ve öğrenmeye de kapı aralıyordu.
6. Yazılım Topluluğunda Kendini Bulma: Birlikte Öğrenmek
Yazılım, benim için sadece bir meslek alanı olmanın ötesinde, bir topluluk, bir paylaşım ve bir sürekli öğrenme ortamı oldu. Diğer yazılımcılarla etkileşimde bulunmak, projelerde işbirliği yapmak ve ortak amaçlar için bir araya gelmek, beni daha da motive etti. Herkesin kendi alanında uzmanlaştığı, fikirlerini paylaştığı ve birbirine destek olduğu bu ortamda, gerçekten kendimi özgür hissettim.
7. Yazılımın Derinliklerinde Yolculuk: Çeşitli Deneyimler ve Öğrenme Süreci
Yazılım dünyasına girişim, sadece bilgisayar ekranının karşısında kod yazmak değil, aynı zamanda birçok farklı disiplini kapsayan bir yolculuk oldu. Algoritma tasarımından kullanıcı arayüzü geliştirmeye, veritabanı yönetiminden mobil uygulama geliştirmeye kadar pek çok konuda deneyim kazanma fırsatım oldu. Bu süreçte karşılaştığım zorluklar, çözüm bulma süreçlerim ve öğrendiklerim, beni daha güçlü bir yazılımcı yapma yolunda ilerlememe yardımcı oldu.
8. Yazılım Tutkusu: Meslekten Daha Fazlası
Hayatımın bu dönemlerinde, yazılım benim için sadece bir meslek değil, aynı zamanda bir tutku ve yaşam tarzı olduğunu fark ettim. Bilgisayar başında geçirdiğim saatler, sadece kod yazmakla kalmıyor, aynı zamanda yeni şeyler öğrenme, projeler üretme ve topluluğa katkıda bulunma amacı taşıyordu.
9. Sınırların Keşfi: Yazılım Dünyasında Gelişim
Sonuç olarak, sınırların aslında kendi zihinsel sınırlarımız olduğunu keşfettim. Yazılım , bana bu sınırları aşma ve daha da öteye geçme fırsatı tanıdı. Her yeni proje, her yeni dil öğrenme çabası, beni daha da geliştirmeye yönlendirdi. Bugün, kod yazarken geçirdiğim zamanın, beni hem bireysel hem de profesyonel olarak zenginleştirdiğini söyleyebilirim.
10. Sürekli Öğrenme ve Değişim: Yazılım Dünyasındaki Yolculuğun Sonu
Yazılım dünyasına adım attığım o günlerden bu günlere, kendimi sürekli olarak geliştirmeye ve öğrenmeye adadım. Her yeni başlangıç, yeni bir keşif ve yeni bir öğrenme fırsatı demek. Bu yolda karşılaştığım her engel, beni daha güçlü kıldı ve beni yazılım dünyasında daha da derinleştirdi.
11. Bilgisayar Ekranının Ötesindeki Dünya: Yazılımın Sınırlarını Zorlamak
Belki de en önemlisi, yazılım bana sadece bilgisayar başında kod yazmanın ötesinde bir şey olduğunu öğretti. İnsanlarla iletişim kurma, sorunlara çözüm bulma, projelerde ekip çalışması yapma ve sürekli olarak öğrenme arzusuyla dolu bir yolculuk bu. Bu yolculukta, kendi sınırlarımı aştım ve bu geniş sınırlar içinde kendimi özgür hissettim.
Eğer sen de benim gibi hissediyorsan, bu yolculuğa çıkmaktan çekinme. Sınırları aşmak, sadece bilgisayar ekranının arkasında değil, aynı zamanda kendi potansiyelinin sınırlarını keşfetmekle mümkündür. Başarılar dilerim!
Kullanıcı yorumlarını görüntüleyebilmek için kayıt olmalısınız!
Mehmet Duran Kaya
1977 Tarihinde Hatay ilinin Antakya ilçesinde dünyaya geldim. İlk ve orta öğrenimimi aynı vilayette tamamladım. Yükseköğrenimimi İşletme Fakültesi ve ardından İstanbul Aydın Üniversitesi Sosyal Bilimler Fakültesi Mahalli İdareler ve Yerinden Yönetim Bölümünde Yüksek Lisans yaparak tamamladım.6 Şubat 2023 tarihinde ülkemizde yaşanan büyük deprem felaketinden önce Bir Yapı Denetim Firmasının ve bir özel firmanın ön muhasebesini tutmaktaydım, ayrıca bu firmalara ihtiyaç duyduklarında yazılım ve donanım konusunda ihtiyaçları doğrultusun yardımda bulunuyordum. Deprem felaketinden sonra depremzedelere yönelik patika.dev ve Kodluyoruz şirketlerinin ortak olarak düzenlediği full-stack developer bootcamp yazılım desteği sürecini tamamladım. Halen IT alanında kendimi geliştirmeye çalışıyorum Full-Stack developer olarak çalışmak istiyorum. Yeteneklerim IT alanı ile sınırlı değildir ben aynı zamanda Kick boks Antrenörüyüm ve Yakın Savunma Eğitmeniyim bu yönüm ile mücadele etmeyi bilirim, gardımı düşürmem, eğer düşersem çabuk kalkarım, takım çalışması, uyum, disiplin ve çalışma azmi prensiplerimdendir.
Konum
Hatay, TR
Eğitim
MAHALLİ İDARELER VE YERİNDEN YÖNETİM - İSTANBUL AYDIN ÜNİVERSİTESİ