Bu yazıda öğrenmeye yeni başladığım veri bilimi alanında ilgimi epey çekmiş olan veri bilimini kullanarak gelecek kararları tahmin edebilmemizden bahsedeceğim.

Farklı hayatlar yaşasak da, yaşam dediğimiz olgu örüntülerden oluşmaktadır. Yaşam kriterlerimiz ve kişisel özelliklerimiz beynimizi tıpkı bir makine gibi programlamakta ve eski tercihlerimiz gelecekteki tercihlerimizi de etkilemektedir. Öyleyse benzer özelliklere sahip ve benzer geçmiş tercihleri olan insanların gelecekte de benzer tercihler yapacaklarını söyleyebiliriz. Bu insanlar birbirlerini tanımasa da tercihlerinden bir haber de olsalar, beyinleri benzer şartlarla beslenip benzer karar verme şemaları oluşturmuştur. Tabi beynin oluşturduğu karar verme şemasından çıkan ve apayrı gelecek kararlara yönelen bireyler de vardır. Fakat bunların azınlıkta olması genel bir tahmin yapamayacağımız anlamına gelmez. Hal böyleyken detaylı bir araştırma, özellikleri toplama, önemli parametleri tespit edip gelecekteki tercihlerimizi gerçeğe yakın bir biçimde tahmin edebilmemiz mümkün.

Peki hayatımızdaki tüm olayları, olaylar karşısındaki tepkilerimizi, olayların bizde uyandırdığı duyguları ve duyguların bizi motive ettiği eylemleri, eylemlerde dolaylı olarak tetikleyici görevi gören hormonlarımızı toplasak, beynimizin işleyiş şemasına sahip olabilir miyiz? Bu sorunun cevabı bence evet. Peki bu işleyiş şemasına göre gelecekteki adımımızı tahmin edebilir miyiz? Bu sorunun cevabı biraz komplike benim için. Sebebi ise interaksiyon içinde bulunduğumuz farklı işleyiş şemasına sahip bireyler ve bizim beynimizde değerli kriterine çoktan koymuş olduğumuz bireyler. Dışarıdan müdahale olmadığı sürece (Böyle bir şeyin mümkün olmayışı bu durumu teoride bırakır.) doğru şekilde, her türlü detayı ve bu detayların karar verme sürecindeki etki oranı toplanmış ise birebir tahminler yapmamız mümkün olabilir. Ki bu da geleceği görmek demek değil midir?

Dijitalin bu denli hayatımıza girdiği bu günlerde. Her bir site, her bir platform bizden kişisel bilgiler toplamaktadır. Bir platforma dahil olurken bizler için neredeyse hiç önem arz etmeyen yaş, öğrenim, cinsiyet gibi bilgiler genellikle farkında olmasak da kararlarımızı etkileyen değerli parametrelerdir. Bu noktada veri bilimi bu bilgiler ışığında amacına göre tercihlerimizi tahmin edebilmekte ve bu tahminlere uygun aksiyon almaktadır. Tabi bireylerdeki her değişkene ulaşılamayacağından ötürü tahminler ve gerçek tercihler arasında hata payı oluşması kaçınılmazdır. Veri biliminin çok disiplinli yapısı süreci iyi kontrol etmeyi daha da önemli kılmaktadır. İçerisinde barındırdığı istatistik, makine öğrenimi, veri analizi gibi alanlarda ne kadar iyi işlemler yapılırsa öngörüler de o kadar sağlıklı olacaktır.

Veri biliminin disiplinlerle çalışarak kulağa fantastik gelen şeyleri gerçekleştirebilmesi oldukça ilgi çekici. Elde edilen veriler birçok alanda kullanılabilmekte ve hayatımızı kolaylaştırmaktadır. Bugünlerde genelde pazarlama alanında kullanılsa da gelecekte çığır açan gelişmelere imza atılacağını düşünmekteyim. Bana göre; sanal ikizlerin oluşturulup yukarıda bahsetmiş olduğum duygu, olay, hormon ve benzeri parametreleri bu ikizlere besleyerek gelecek kurguları yapabildiğimiz ve sonuçları görerek aksiyon aldığımız bir gelecek çok uzakta değil.